-
1 ущерб
zarar* * *мzarar; hasarматериа́льный уще́рб — maddi zarar
причини́ть / нанести́ уще́рб кому-л. — birini zarara uğratmak, birine zarar vermek
понести́ уще́рб — zarara uğramak, zarar görmek
наноси́ть уще́рб интере́сам страны́ — ülkenin çıkarlarını zedelemek
пожа́р причини́л большо́й материа́льный уще́рб — yangın büyük maddi hasara neden oldu
уще́рб, причинённый гра́дом посе́вам — dolunun ekinlere verdiği hasar
••в уще́рб кому-л. — birinin zararına
в уще́рб здра́вому смы́слу — sağduyuya aykırı olarak
луна́ на уще́рбе — ay küçülme safhasındadır
-
2 nuire
-
3 Schaden
Schaden <-s, Schäden> ['ʃa:dən] m1) ( Beschädigung) zarar (an -de), hasar (an -de);es entstand ein \Schaden von 300 Euro 300 euroluk bir zarar meydana geldi;jdm \Schaden zufügen birine zarar vermek;zu \Schaden kommen zarar görmek;durch \Schaden wird man klug ( prov) bir musibet bin nasihatten yeğdir3) (Motor\Schaden) arıza, bozukluk -
4 Nachteil
-
5 dommage
-
6 tort
n m1 faute hata [ha'taː]♦ être dans son tort / en tort hatalı olmak2 préjudice zarar [za'ɾaɾ]3 avoir tort haksız olmak◊Tu as tort de réagir ainsi. — Böyle davranmakta haksızsın.
4 à tort haksız olarak -
7 наносить
I сов.II несов.; сов. - нанести́наноси́ть бо́чку воды́ — su taşıya taşıya fıçıyı doldurmak
1) (водой, ветром) (rüzgar, akarsu, sel) yığmak; bırakmakнанесённый ве́тром снег — rüzgarın (getirip) yığdığı karlar
2) (обозначать, отмечать) göstermekнаноси́ть что-л. на ка́рту — bir şeyin yerini haritaya işaret etmek
3) ( причинять) uğratmakнаноси́ть оскорбле́ние кому-л. — birini tahkir etmek
нанести́ пораже́ние кому-л. — birini yenilgiye uğratmak; birini mağlup etmek
наноси́ть уще́рб интере́сам кого-л. — birinin çıkarlarını zedelemek; birinin çıkarlarına zarar vermek
••нанести́ визи́т кому-л. — birini ziyaret etmek
нанести́ кому-л. визи́т ве́жливости — birine nezaket ziyaretinde bulunmak
См. также в других словарях:
kanına ekmek doğramak — 1) (birinin) birinin ölümüne yol açarak sevinmek 2) (birinin) birini küçük düşürmek, birine zarar vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarkına etmek (veya okumak) — argo birine büyük kötülük yapmak veya işini bozarak zarar vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
pay — is. 1) Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse 2) Eşit bölüm Bunu beş pay yapın. 3) ekon. Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj 4) mat. Bayağı kesirlerden birinin eşit … Çağatay Osmanlı Sözlük